İNDEPENDENTA TANKER KAZASI

 

 
İstanbul boğazının jeostratejik önemi başlı başına emniyet meselesi tartışmalarını açıyor. Boğazın emniyeti de sadece askeri ve siyasi önem arz etmiyor. Çünkü tarihin her evresinde İstanbul Boğazı, ulaşım için kalp vazifesi görmektedir. Hal böyle iken bir önceki seçimlerde iktidara gelen partinin seçim beyannamesinde olan bir projeden konumuza geçelim. Söz konusu olan proje, İstanbul Boğazı gemi trafiğini azaltmak için şehrin batı yakasında bir kanal açmak, boğaz trafiğini açılan bu kanala yönlendirerek, boğazda trafiği düzenlemeyi içeriyordu.
            Proje, ‘Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne uygunluktan şehirciliğe kadar uzanan tartışmalar arasında vurgulanan en önemli başlık güvenlik meselesiydi. Boğazın güvenliğini sorgulatan şey de gemi kazalarıdır. Boğazdaki gemi kazalarının sebeplerini sıralayacak kadar bu hususa vakıf olmasak ta yakın bir tarihe kadar yabancı bandıralı gemilerin zaruri olan klavuz kaptan uygulamasından kaçınma eğiliminde olduğunu belirtebiliriz. Netice olarak seçim beyannamesinde kanal projesine yer veren parti, o seçimleri kazandı ancak projeye dair somut bir adım atmadan yasama dönemini kapattı.
            Boğazdaki güvenlik ve çevre kirliliği sorununu yan yana getiren en büyük kazaya gelelim. Boğazdaki kaza geçmişine uzandığımızda  kuru yük taşıyan şileplerin boğaz kıyılarına bindirmesinden çok daha tehlikeli olan bir kaza çeşidi yakıt tankeri infilakıdır. Peter Zoranic, Shipbrooker tanker kazaları bunların en bilinenleridir. Taşıdığı yükü hakikaten Romanya’ya mı yoksa Türkiye’ye mi getirdiği iddiaları atıldığı için İndependenta kazası bu yazının konusu oluyor.
            15 Kasım 1979 günü saat 05.30′da İstanbul çok büyük bir gümbürtüyle uyandı. Haydarpaşa Limanının 800 metre açığında boğaza giriş yapmak üzere olan Rumen bandıralı İndependenta tankeri  ile Karadeniz yönünden gelen Yunan  bandıralı Evriyali adlı kuru yük gemisi çarpıştılar. İndependenta sabit batarya halini alarak klavuz kaptanı beklerken, Evriyali affedilemeyecek bir hata ile İndependenta’ya iskeleden vurdu. 94.600 ton ham petrol taşımakta idi. 300 metre uzunluğunda 150 grostonluk bir tanker olan İndepentenda çarpışmanın etkisiyle yanmaya başladı. Alevlerin uzunluğu ile şehirde kısa süreli panik yaşandı.
 
            İndependenta’nın 54 mürettebanından sadece 3 kişi kurtulabildi. Yangın bir haftada anca söndürülebildi. Gemi enkazındaki ufak çaplı yangınlar 27 günün sonunda tamamen sona erdi. Bunun en önemli nedeni, dönemin deniz itfaiyesi vasıtalarında bu tür yangınlarda kullanılan köpüklerin olmayışıdır. Köpük yerine denizden çektiği suyu yanan geminin üstüne sıkılıyor, deniz suyuna petrol karıştığı için yangına tesiri istenildiği gibi olamıyordu.
            Gemi yanar bir halde kıyıya 200 metre kala karaya oturdu. Haydarpaşa limanına çarpmaması çok daha büyük bir facianın önüne geçti. İndependenta’nın taşıdığı 30.000 ton civarında petrol yandı. 60.000 ton petrol denize sızdı. Beş kilometre karelik alana yayılan petrol, denizde siyah bir tabaka oluşturdu. Marmarada deniz canlı ölümü %96 oranında arttı.
            İndependenta’nın taşıdığı ham petrolü, resmi kaynaklara göre Köstence limanına taşıdığı bilinse de o dönem Türkiye’nin maruz kaldığı petrol sıkıntısı -ambargo- nedeniyle Libya’dan yüklenen petrolün bu yolla yurda sokulacağı iddiaları atılmaktadır. İndependenta’nın enkazının 7 yıl sonra ancak Tuzla’ya götürülebilmesi, ve Tuzla’da iken de ufak bir yangının çıkması, onun verdiği hasarın artçılarıdır.
            2002 yılında İski’nin Haydarpaşa’da yaptığı kanal inşaatında, mendireğin hemen dibinde bir kütle ile karşılaşıldı. Yapılan incelemeler sonunda parçanın İndependenta’ya ait olduğu anlaşıldı. İndependenta, kazadan 23 yıl sonra böylelikle tekrar manşetlere çıktı Batığın denizi kirletmesi bir yana, denize karışan petrolün verdiği zarar, elbette çevrebilimcilerin yayınlarında ele alınmıştır. İncelemeler, dökülen petrolün küçük bir bölümünün sahili etkilediğini göstermiştir. Boğazın güney sahili ağır bir petrol tabakası ile kaplanmıştır. Kirlenen sahilin temizlenmesi ile ilgili bir rapor yoktur. İmralı ve Marmara adaları en çok kirlenen alanlardır. Bu alanlar, o tarihlerde İstanbul’da inşaat kumunun ve mermerin çıkarıldığı alanlardı.
            Yerel balıkçılık faaliyetine verilen zarar hakkında bir rapor yok ancak boğazlar balıkların önemli göç yollarından biridir. Kaza, Marmara Denizinin kuzeyindeki dip besleyicilerinin % 96’sını öldürmüş ve yalnızca 9 tür hayatta kalabilmiştir. Petrol tabakasının kalınlığı yaklaşık 46 gr/m2 dir. Kaza İstanbul’da ve Marmara Denizinde büyük bir deniz ve petrol kirliliğine sebep oldu. Yangın süresince, havadaki toplam partikül miktarı 1000 mg/m3 ulaşmıştır ve bu değer insan sağlığı için izin verilen değerin dört katından fazladır. İndependenta kazası, İstanbul Boğazını tehlikeye atan tanker kazalarının ne ilki ne de sonuncusu olmuştur.
(Gencay Dergisi’nde yayınlanmıştır)